Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Referandumun sonucunu anlamak

Sonucu itibarıyla 16 Nisan referandumunda milletimiz, yüksek iradesine sunulan sistem reformunu  ‘evet’  demek suretiyle onaylamıştır. Halkımız demokratik tercihini,  vesayet simsarlığını  besleyen mevcut sistemi dönüştürme iradesi yönünde ortaya koymuştur. Demokratik meşruiyet ilkesi çerçevesinde halk iradesi, referandumla hükûmet sistemimizde  yapısal dönüşümün başlamasını  onamıştır. Halkımız bu iradesini %85’lik yüksek katılım düzeyi ile ortaya koyarak  etkin yurttaşlık ve demokratik bilincini  bütün dünyaya göstermiştir. Bu katılım oranı, özellikle  Batı dünyasındaki ‘apolitik yurttaş performansı’  ile mukayese edildiğinde oldukça önemli bir  demokratik siyasal bilince  tekabül etmektedir. Bu yönüyle  16 Nisan referandumunun gerçek galibi, demokratik siyasal iradesini sükun ve barış içinde ortaya koyan yüce Milletimiz  olmuştur. Seçim hukuku çerçevesinde seçimlerin sevk ve idaresinin sorumluluğu, il ve ilçe seçim kurulları ile nihai üst yargısal merci olarak Yüksek Seçim

Demokratik siyasetin kurucu aktörü: Siyasi partiler

Referandum kampanyasının sıklıkla gündeme taşınan maddelerinden birisini de cumhurbaşkanının siyasi partisi ile ilişkisinin sürdürülebileceğine dair düzenlemedir. Yürütülen bu tartışma, temelinde cari demokratik sistemimizin özsel niteliğine ve sorunlu tarihsel tecrübesine ilişkin bir tartışmadır. Özü itibarıyla mevcut parlamenter sistemimiz,  ‘vesayet demokrasisi’  ( tutelary democracy ) sistematiği ile yapılandırılan anayasal düzenimizin (1961 ve 1982) bir ürünüdür. Bu düzen, siyasi partileri ve onlar üzerinden kimliklenen ve işlevselliğini yürüten hükûmetleri sürekli biçimde apolitik müdahalelere maruz bırakmıştır. Bu müdahalelerin şekli ve öznesi tarihî sürecinde değişkenlik arz etmekle birlikte, vesayeti muhafaza etme noktasında amaçsal birlikteliğe sahip olmuştur. Ne yazık ki  müdahaleci vesayet demokrasisi , siyasi partilerimizin kurumsallaşma ve sahici bir politik gelenek oluşturma imkânını yok etmiştir. Bundan ötürü, çoğunlukla siyasi partilerimiz, siyasal kat